BORİS JOHNSON VE İNGİLİZLERİN BİZE GÖSTERDİKLERİ
Johnson, oylamayı 148'e karşı 211 oyla kazandı.1 Boris Johnson, Başbakanlık Konutu'nda düzenlenen bazı partilere katıldığı için polis soruşturması sonrası para cezasına çarptırılmıştı. Geçtiğimiz ay boyunca muhalefet partileri ve basının baskılarına rağmen görevde kalmayı başaran Johnson güven tazeledi ancak hala koltuğu tehlikede. Geçmişte birçok başbakan güven oylaması sonrası istifa etmişti. Fakat benim burada bahsetmek istediğim İngiltere siyaseti ya da Boris Johnson değil. Konuşmak istediğim konu İngilizlerin haklarını nasıl bildikleri ve sahip çıktıkları. Güçlü ve bağımsız medya kuruluşları ve iyi işleyen parlamenter sistemi. 3 ay boyunca, basit gibi gözüken bu olayda, basın gündemi belirledi ve bu olayı gündemde tuttu. Doğal olarak da halk, muhafazakâr partililer bile, bizler karantinadayken o nasıl olur da partiler? diye haklarının bilincinde hareket ettiler. Bu olaylar sadece akademi ve basın dünyasında kalmadı. Halkın arasında da Johnson hükümetine karşı olumsuz hava hâkim. Geçtiğimiz aylarda Johnson’un görev onayında ciddi düşüşler (halkın %54’ü onaylamıyor) gözlendi.2 Karantina sürecini başta iyi yönetemeyen Johnson hükümeti olayları halı altına çalışsa da İngilizler atmadı. Tüm bunlar yaşanırken artan enflasyon ise son 40 yılın en yüksek seviyelerine (%9) gelmesinden ötürü halkta artan olumsuz hava Johnson’un işini epey zorlaştırmakta.3 Elbette Türk halkıyla İngilizleri karşılaştırmak doğru olmayacaktır (siyasal ve kültürel anlamda) fakat bizlerin de artık haklarımızı korumamız gerektiği kanısındayım. Batı toplumlarından kültürel anlamda geri olduğumuzu kabullenmekle birlikte 20-25 yıl öncesinde bulunduğumuz pozisyonun da gerilerine gittiğimizi görüyorum. Ufak bir örnekle açıklayayım. 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz döneminde, dönemin başbakanı Bülent Ecevit’e yazar kasa fırlatılırken insanlar günümüzde evlerinde sinirli sinirli oturmakla yetiniyorlar. Çünkü gösteri hakları ellerinden alındı, protesto hakları ellerinden alındı ve eleştirme hakları zedelendi. Bu kısa bir sürede olmadı 20 yıllık uzun bir periyotta gerçekleşti. Sonucunda insanlar bu sisteme uyum sağlamaya başladı. Vakıflara, cemaatlere ve iktidar partisine üye olmaya kadar gittiler. Her şeyi gayri-meşru yollarla halletme çabası, benim de işim görülsün ağabey zihniyetinden dolayı Türk insanı, haklarını ve hukuksal kazanımlarının farkında değil.
Kaynakça: DailySabah |
Pandemi döneminin ilk döneminde maske sıkıntısı, maaş sıkıntısı, iş saatlerinin sıkıntısı, ulaşım gibi birçok sorun yaşanırken Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı televizyonlara çıkıp halkına IBAN numarası verip para istemişken ve çoğu vatandaşımızın parası yokken para göndermesine diyecek söz bulamıyorum. Söz bulamıyorum ancak bu ülkede yalnızca o vatandaşlarımız yaşamıyor. Haklarının bilincinde olanlarda yaşıyor. Bu yüzden bir harekette bulunurken ya da bir şeyler söylerken bunun farkında olmamız gerekiyor. Türkiye’de kısa sürede görünen o ki hak ve hukuka yapılan engellemeler, yolsuzluklar, kişiye tapmalar, cemaatçilikler, liyakatsizlikler ve eğitim sorunu çözülmeyecek, çözülmek istenmediği için. O. Wilde’ın sözüyle bitiriyorum: “Halkın halk için halk tarafından ezilmesine demokrasi diyoruz.”
1 https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61703729
2 https://www.theguardian.com/politics/2022/mar/12/more-than-half-of-uk-voters-still-think-boris-johnson-should-resign
3 https://tr.euronews.com/2022/05/18/ingiltere-enflasyon-son-40-y-l-n-rekorunu-k-r-p-yuzde-9-a-c-kt-eleman-ac-g-issiz-say-s-n-g#:~:text=%C3%9Clkede%20y%C4%B1ll%C4%B1k%20bazda%20enflasyon%20oran%C4%B1,ay%C4%B1nda%20y%C3%BCzde%209'a%20%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1.
Hiç yorum yok: