BUGÜN KONUŞMAZSAK - 6 ŞUBAT DEPREMLERİ

“Türkiye yönetilemiyor. Ve, yönetemeyen, yönetmesi mümkün olmayan bir mekanizmanın yönetiyormuş gibi yapması binlerce cana mal oluyor. Eğer bugün birilerin fiyakası bozulmasın diye söylenmesi gerekenlerin ‘milli birlik ve beraberlik’ nutuklarının altında ezilmesine göz yumarsak; bugün susarsak, bu çarpık mekanizma yüzünden yüzlerce insanın ebediyen susmasına ortak olmuş olacağız” Ne güzel yazmışım tam da yaşadıklarımızı anlatan bu paragrafı ne ben yazdım, ne bir başkası bugün için yazdı. Bu yazılanlar 6 Şubat Depremleri sırasında “Cumhur İttifakı olarak hepimiz sahadayız. Hepimiz üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Cumhur İttifakı’nın teşkilatları sahadadır. Herhangi bir eksiğimiz yok.” açıklamasını yapan akp sözcüsü Ömer Çelik’ti. ’99 depremlerinin getirdiği devlete ve hükümete küskünlük sonucu iktidara uzanan bugünün hükümeti aradan 20 yıl geçmesine rağmen aynı acıları millete yaşatmaya devam ediyor. Ama o zaman olan şimdi de olacak. Millet kötü zamanında devleti yanında görememişken, iyi zamanda devleti yönetenleri ellerinin tersiyle itecek. Türk milleti 20 yıldır bizi yöneten şahsın gölgesinden kurtulacak. 20 yıldır devleti partizanlaştıranların, günden güne devleti kendileri sanmaları yüzünden binlerce kişi soğukta enkaz altında betonların içerisinde hayatlarını kaybetti. Bir kişinin ağzının içine bakan devlet kurumları, organize olamadan bölgeye ulaşamadan insanlar hayatlarını kaybetti çünkü neden malum kişiden emir alamadıkları için. Hiçbir kurumun kendi özgün ağırlığı, özerkliği kalmadı ki. Denge ve denetleme mekanizmaları devlet için çalışmadı ki. 20 yıldır bu kadar çok bina yapan bir hükümet, bina denetimlerini düzgünce yapmadı ki. Oy uğruna sahi iktidar hırsı uğruna imar barışı vermedi mi? Bizler 20 yıldır siyasal islamcıların iğrenç yüzlerini defaatle gördük. Göremeye de devam ediyoruz. Devletin kurtaramadığı insanları twitter üzerinden kurtaran halkı iktidarı da eleştiriyorlar diye twitter’ı kapattığına şahitlik ettik. Biz bunu Gezi’de, FETÖ kalkışmasında da görmüştük ama burada insan hayatı söz konusuydu. İşte bu caniliği yapanlardır islamcılar. Şimdi dönüp baktığımızda ’99 depremleri hakkında dediklerine, yaptıklarına, yazdıklarına baktığımda hiçbirinin içten, sahici ve gerçekçi gelmediğini söylemek istiyorum. Bu paragrafı bitirirken, hükümetin erken seçime kalmadan istifa etmesi gerektiğini, AFAD başkanının, Kızılay başkanının, Genel Kurmay başkanının, RTÜK başkanının, BTK başkanının, SPK başkanının ve hükümetin diğer bürokratlarının istifa etmesi gerekiyor. Eğer istifa etmeyeceklerse bundan sonra geçireceğimiz 3 ay, onların o koltukta oturduğu her saniye, şahet inançları varsa haramdır. Erken seçimden sonra onları; o koltuklardan alıp, mahkeme koltuklarına koyacağımızı bilsinler yeter.




Hatay artık eskisi gibi olmayacak. Gaziantep olmayacak. Kahramanmaraş olmayacak. Ardahan olmayacak. Adana olmayacak. Osmaniye olmayacak. Şanlıurfa olmayacak. Diyarbakır olmayacak. Kilis olmayacak. 81 ilin hiçbiri 6 Şubat’tan öncesi gibi olmayacak. Ya da şöyle demeli, bizler artık eskisi gibi olmamalıyız. Böyle bir acıyı kimse yaşamamalıydı. Hiçbir çocuk böyle bir güne uyanmamalıydı. Hiçbir anne, hiçbir baba hayatını kaybetmemeliydi. Hiçbir yaşlı son günlerini böyle yaşamamalıydı. Kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk fark etmeksizin sokaklarda kalmamalıydı. Hiçbir canlı kedi, köpek, kuş böyle ölmemeliydi. Hastanelerin koridorlarına cansız bedenler bırakılmamalıydı. Sokaklarda kimse soğukta aç, susuz bırakılmamalıydı. 80 küsur saat kimse eksi derecede betonların arasına SIKIŞMAMALIYDI. Arama kurtarma ekipleri, askerler, jandarmalar, madenciler sahaya bu kadar geç inmemeliydi. Bunun koordinasyonunu birileri düzgün sağlamalıydı. Yapacak olanlar, görevli kişiler BİR KİŞİNİN AĞZINA BAKMAMALIYDI. Beştepe’de lüks ve şatafatın içerisindeki zatın iki dudağından çıkacak sözler beklenmemeliydi.

 

Sinirliyim çünkü yaşadığım ülke eskisi gibi değil. Sinirliyim çünkü bu ülkede çok insan öldü. Sinirliyim çünkü çok insanımız hayatını kaybetti. Tekrar tekrar söylememiz gerek. Çok fazla insanımız hayatını kaybetti. Bu sayı bir olsa da bin olsa da on binlerce olsa da İNSANLARIMIZ HİÇBİR SUÇLARI YOKKEN HAYATLARINI KAYBETTİLER. Yaşayacak hayatları, hayalleri, yapacakları şeyler vardı. Umutları vardı, söyleyecek sözleri vardı. İktidar hırsları içlerini bürümemişlerdi. Onlar birileri gibi kötü insanlar değildi. Suçsuzlardı. Betonlar arasında ölmeyi hak etmeyen insanlardı onlar. Sinirliyim, ağlıyorum çünkü bu insanların ölümünden BİR TEK ADAM sorumlu. TEK BİR ADAM. TEK ADAM. SORUMLU. 

 


Kaynak: https://twitter.com/OguzhanUgur

O adam başımızdan gidene dek, bu ülkede uyuduğumuz her uyku haram. Yaşadığımız her gün haram. Aldığımız her nefes haram. Çıkıp televizyona devletimiz şöyle yaptı böyle yaptı diyerek kendi imajını tazeleme çalışmalarına hiç kimse inanmıyor. Artık başımızdan defol. Devleti bu hale getiren, partileştiren, kurumsallığı yok eden, bütün çabalarımıza rağmen liyakatsiz insanları önemli görevlere getiren bu hükümetin başımızda durduğu her saniye haram. 


6 Şubat Depremlerinde 50.000* insan hayatını kaybetti. On binlerce insan yaralandı, evlerini kaybetti. Allah, Türk Milletini korusun.


*Yazının paylaşıldığı (güncellendiği) günkü hayatını kaybeden kişi sayısı. Sayı arttıkça güncellenecektir.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.