HİÇ HAREKET ETMEDEN AYNI YERE GERİ GELMEK: TÜRK SİYASETİ



Son iki gündür yaşadıklarımızı anlamlandırmak çok zor. 3 Ekim 2022 günü Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan yaptığı açıklayla ertesi gün önemli bir hususa değineceğinden bahsetti. 4 Ekim 2022 günü yine sosyal medyadan yayınladığı videoyla önemli hususun başörtüsü sorunu olduğundan söz etti. Bugün (5 Ekim 2022) ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem grup toplantısında hem de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını sahiplendi, bu ve benzeri meselelerden yola çıkarak yeni anayasa meselesini yeniden gündeme soktu. Elbette tüm bu yaşanan absürtlük bir yana, iki liderin bu konuyu tartıştığı platform olan twitter’ı da etkileyecek “sosyal medya” yasası tam da bugünlerde meclisin gündeminde. Geçtiğimiz yasama yılında adı geçen teklif, bu dönem yüksek ihtimalle yasalaşacak. Muhaliflerin “sansür” yasası adını verdiği bu yasaya muhaliflerden en yüksek sesi, başörtüsü meselesiyle uğraşan ana muhalefet lideri yerine Meral Akşener yaptı. Kılıçdaroğlu ise bu konu hakkındaki açıklamaları grup toplantısında yaptı bu yüzden etkisiz kaldı. Tabi bu meseleden daha da önemli meselelerimiz olduğu da aşikar. Yeni anayasayı ya da başörtüsü meselesini yeniden gündeme getirmemiz bile büyük tutarsızlıklar içeriyor. Halkın bu meselelere yönelik bir talebi yok, halkın devlete ve muhalefete kızdığı tek konu ekonomi ancak her iki taraftan da bu konuda somut eylem gelmiyor. Erdoğan tarafının eli kolu bağlı ancak muhalefet neden ekonomi konuşmaktan imtina ediyor bilemiyorum. Seçimlere kısa süre kalırken ülkenin ana muhalefet partisinin somut ekonomi programı yok, ekonomiden sorumlu kişiler de yetersiz. Enflasyonun, ENAG’a göre, %180’leri aştığı bir ülkede, işsizliğin arttığı, insanların artık ekonomiden dolayı huzursuzluğu belli ki siyasiler için büyük bir sorun olarak gözükmüyor. Muhalefet partilerinin bu konudaki yetersizliğine rağmen oy kaybını durdurmak için Erdoğan yardım paketleri açıklıyor, asgari ücrette artış ihtimalini ortaya atıyor. Kaybedenin çırpınmasını elbette doğal karşılıyorum fakat karşı taraf kaybediyor diye tepkisiz kalıp ya da bir başka değişle üç maymunu oynayarak farklı konulardan bahsederek Erdoğan’ı yenmek yahut yenebileceğini zannetmek muhalefetin son 20 yıldan hatta son 10 yıldan ders çıkartmadığını bizlere gösteriyor. 


Peki Kılıçdaroğlu neden böyle bir adım attı? Aklıma gelen tek mantıklı açıklama kendi adaylığı kampanyası sırasında muhafazakar ve alevilerin desteğini arkasına almak istiyor ancak unuttuğu bir şey var. Muhafazakar vatandaşların iktidardan hatta Erdoğan’dan kopuşları başörtüsü ya da ayrımcılığa uğramaları değil. Sosyal ve ekonomik sıkıntıların artık mahalleler fark etmeksizin topluma yayılmış olması Yine kararsız genç başörtülü kadınların Erdoğan’dan kopuşu diğer jenerasyonlara göre farklı ihtiyaçları ve kaygılarının olması. Daha fazla konsere gitmeyi, arkadaşlarıyla gezmeyi ya da okula giderken “cebimde kaç lira var?” gibi dertleri olması. Geçmişte topluma aidiyet hissetmeyen bu kişiler artık toplumun bir parçası ve toplum ne hissederse onu hissedip yaşıyorlar. Kılıçdaroğlu aslında endişeli muhafazakarların oyuna talip olacağım derken, endişeli sekülerleri bir kenarda bırakıyor ve unutuyor. Sosyal medya yasası, konser ve festival yasakları, artan fiyatlar, üniversitelerde özgürlük kısıtlamaları, ucu bucağı olmayan vergilendirmeler gibi sosyal sorunları dile getirmiyor. Zaten endişeli olanların “bu kısmını” cepte görerek, sekülerlerin sorunlarını çözeceğini dile getirmemesi endişeli sekülerleri Kılıçdaroğlu’ndan uzaklaştırıyor hatta CHP’den de uzaklaştırıyor. 


Aslında sonuç basit. 2023’de iktidar olmak için 90’ların başörtüsü, ırk veya mezhep sorunlarını tartışmaya açarak gelmek imkansız. 90’ların ekonomik sıkıntısından daha kötü bir ekonomik kriz yaşadığımızı konuşarak 2023’te iktidara gelmek ise çok basit. Son 20 yılda yerimizden hareket bile etmeden olduğumuz yerden geriye gitmek aslında sadece önümüze eğildiğimizi ve yeniden dikeldiğimizi gösteriyor. Türkiye bir an önce bu siyasilerden kurtulmalı daha sonra da önüne bakmalı.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.