YARIN İÇİN GENÇLER NE DİYOR?
https://unsplash.com/@yohanmarion |
Hayatımızda bizi ne başka bir parti yönetti ne de başka bir şahıs. Çoğumuz 2001 krizini hatırlamayız. Darbelerin hiçbirini görmedik. Klişeleşmiş su kuyruklarını, yağ kuyruklarını, gaz kuyruklarını görmemişizdir ancak cumhuriyetin 80 yılda bu denli görmediği hukuksuzlukların tamamına canlı canlı şahit olduk. Cumhuriyetin her döneminde ekonomik krizler yaşanmış, halk buna karşılık o krize sebebiyet verenlere cevap verebilmişti çünkü basın aracılığıyla haberlere ulaşma imkanına sahipti. Protesto hakkını, eleştiri hakkını kullanma özgürlüğü vardı. Hayatını İslami kurallara göre yaşayan biriyle, burada İslamı hayat tarzını benimseyen kimse rejim düşmanı olan radikal-siyasal islamcılar değil, daha seküler hayat tarzını benimseyen kişi arasındaki ayrım hiç bu zamanki gibi olmamıştı biz buna şahit olduk. Saatli alkol alımlarını da eğlence sektörünün içinin boşaltılmasına da biz şahitlik ettik. Herkes susarken bu düzene karşı konuşmaya çalışan gezi’de büyüklerimize saygı gösteremeden Youtube ve Twitter gibi sosyal medya sitelerinin de kapanışına şahitlik ettik. Kısaca söylemek gerekirse 20. Yüzyılın dertlerini hiç yaşamadık. Fakat 21. Yüzyılın getirdiği olumlu şeylerden hep mahrum bırakıldık. Giderek artan globalizm karşısında günden güne daha içine kapanık bir ülke haline geldik. Başarsızı ekonomi programları yüzünden döviz artışıyla yurtdışı hayalimizinden, cebimize girecek yeni model telefonlardan ve bilgisayarlardan, adam kayırmalar yüzünden haklarımızdan iş imkanlarımızdan mahrum bırakıldık.
Elbette bunlar benim kişisel düşüncelerim peki ya benim yaşıtlarım hangi görüşlere sahipler?
ORC Araştırma’ya göre Z kuşağının oy tercihinde AKP sadece %11,4 düzeyinde. Ak Parti’nin Eylül 2021 Anketlerdeki ortalama oy oranı 30,6 iken Z Kuşağına gelince üçte bir oranında azalma gösteriyor. Dolar-TL kurunun artması, teknolojik aletlerden tutun çarşıya pazara kadar etkili olunca genel seçmen üzerinde azalan bir AKP popülaritesi varken gençlerde bu daha da gözle görülür bir etkiye sahip. Yeni çıkan bir teknolojik ürüne heyecanı kalmamış, Avrupa’nın en yavaş internetine sahip, giyecek ve yiyecek sıkıntısını yaşayan bir nesilde oy oranınız 11’e kadar düşebiliyor. Z Kuşağının aktif sosyal medyayı kullanmasıyla birlikte geleneksel medyadan uzaklaşıp AKP hegemonyasının hakim olduğu haberlere değil daha “objektif” haberlere ulaşma imkanları olduğundan her 10 gençten 1 gence kadar düşebiliyor AKP. Yine ORC Araştırma’nın Z kuşağı raporunda CHP %33,8 ile ilk sırada yer alıyor. CHP Eylül 2021 Anketlerdeki ortalama oy oranı %24,7. Seçmende kalıplaşmış bir oya sahip CHP’nin 30 barajını gençlerde aştığını görebiliyoruz. Bunda CHP’nin başarısı olup olmadığı konusunda fikir beyan etmeyeceğim fakat şahsi olarak bu oranı iki sebepte açıklıyorum. İlk olarak sosyal medyanın gücü. Ne demek istiyorum sosyal medyanın gücü derken. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin zekice ve mantıklı sosyal medya paylaşımları sayesinde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gençler arasında popülerleşmeye başladı. Çoğunlukla kullanıcılarının gençler olduğu “twitch” platformuna katılan 2 siyasetçiden ikisi de İmamoğlu ve Yavaş. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın internet aleminde tanınır ve sevilir olması CHP’ye yaradı. İkinci sebepse tüm bunları konuşmamızın asıl sebebi olan AKP ve kötü yönetimi yüzünden gençler yüzlerini başka bir oluşuma çevirmek durumunda kaldılar.
https://twitter.com/orc_arastirma
Bir başka bahsetmek istediğim düşünceyse; gençler belli bir ideolojik bağlama saplanmış partilere bağlılık hissetmiyormuş gibime geliyor. Bunu şu şekilde açıklayayım: İYİ Parti yükseliş trendinde olan bir partiyken gençler arasında bu popülerliğe sahip değil çünkü İYİ Parti’nin kökünde milliyetçilik olması. Meral Akşener ve parti içerisinde ağırlığa sahip isimlerin milliyetçi-muhafazakar siyasetten gelmesinden kaynaklı olarak siyasi dillerine yansıyan bu milliyetçi söylem gençleri İYİ Parti’ye mesafeli durmasına sebebiyet vermiş olabilir. Son olarak yaşanan Irak ve Suriye tezkeresine verilen “Evet” oyunu gençler arasında pek “İyi” karşılamayacaktır.
Sözün özü; Gençler artık hayatlarını karışılmasını istemiyor, özgür düşünce ortamı içerisinde hayatlarına odaklanmak istiyor. Bir önceki nesillere göre daha özgürlükçüler. Başörtüsüne nasıl saygı duyuyorlarsa LGBT’ye de bir o kadar saygı gösteriyorlar. Hatta bu tarz konular artık onların sorunu olmaktan bile çıktı. Bu konuları konuşmuyorlar bile. İktidar artık hayatın her alanını politize etmiş olmasından kaynaklı siyaset üretemiyor ve dönüp dolaşıp aynı konular üzerinden kutuplaştırma siyasetine devam ediyor. Bu politikanın gençler üzerinde gram etkisi olmadığını görüyoruz ve 2023’de de kesinlikle göreceğiz.
Hiç yorum yok: