KADIN OLMAK



Yürümek, konuşmak, nefes alabilmek herkesin özgürce yapabileceği birkaç basit şey öyle değil mi? Sahip olduğumuz özgürlüklerin farkında olmak, onlara göre yaşayabilmek de güzel şey. Fakat ne yazık ki insan olmanın gerektirdiği bu basit şeyler ve dahası, bazıları için elde etmesi zor olan nimetler. İşte artık o bazılarını ve seslerini duyma vakti geldi.


Kadın olmak. İki kelime söylemesi ne kadar da kolay. Dünyada 4,15 milyar kadın var. Bu kadınlardan 736 milyonu şiddete maruz kalıyor. Sayı  maalesef günden güne artmaya devam ediyor. Bundan daha kötüsü de cinayete kurban giden kadınların sayısındaki artış. Dünya genelinde eğitimin olmadığı ve eşitsizliğin normal olarak karşılandığı ülkelerde fazlalık göstermekte. Eşitsizlik demişken biraz burdan devam edelim. Aynı dünyada, aynı havayı soluyan, aynı gökyüzüne bakan iki cinsiyet olduğunu ve bu iki cinsiyetin sadece birkaç yaratılış farkından dolayı eşit kabul edilmemesi durumunu düşünmek çok mu zor diye sormalı insan olan. 



Neyin yarışı, neyin ispat çabası bu kadar önemli olabilir ki bir sürü cana kıyar, milyonlarca çocuğu öksüz bırakır diye düşünmeli. UNICEF verilerine göre, dünyada her gün 10 bine yakın çocuk öksüz veya yetim kalıyor, toplam öksüz ve yetim çocuk sayısı ise yaklaşık 140 milyon. Bu çocukları görmeli, seslerini duymalıyız artık. Çünkü her öksüz kalan çocuk yeni bir temelsiz neslin başlangıcı oluyor.

Ülkemizde kadına şiddeti engellemek için yapılan çalışmalar ve çalışmaları destekleyen vakıflar var fakat hala yeterli değil. Günümüzde de gündem olan İstanbul Sözleşmesi’nin kabul edilmemesi gibi nedenler de ülkemizde bu konuda zorluklara neden oluyor. Benim gibi birçok insanın da neden kabul edilmediği konusunda kafasında soru işareti olduğunu biliyorum. Bu durumun açık ve tek nedeni ise şu anki iktidarın yönetime geldiğinden beri kadının sosyal ve siyasi anlamda haklarını azaltmaya yönelik çalışmalarını devam ettirmeye çalışması üzerindendir. Fakat halk arasında bu durumu anlayan ve buna son vermek isteyen kişiler tarafından devam eden ve devam edecek olan direnişler bir gün bu zihniyeti kökünden bitirmeye yetecektir.


Her türlü zorluk karşısında hala dimdik direnerek hayatta durmaya çalışan cesur kadınlarımız var. Her şey için çok geç olmadan daha fazlasını yapmalı, daha fazla insanı bilgilendirmeli ve doğruyu öğretmeliyiz. Geleceğin kadınları için iyi bir dünya dileklerimle…


kaynakça:

www.sozcu.com.tr

www.coe.int

www.dw.com

data.tuik.gov.tr

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.