HEYKELLERİN GÖLGESİNDE BİR KADIN - CAMİLLE CLAUDEL
hayatı
Camille Claudel, 8 Aralık 1864 yılında Fransa’nın güneyinde, varlıklı bir ailenin ilk çocuğu olarak doğdu. 4 yıl sonra erkek kardeşi Paul dünyaya geldi. Ailesi ile birlikte farklı yerlere taşındılar, en sonunda hayatının dönüm noktalarından biri olucak şehir olan Paris’e geldiler. Çocukluğundan beri ilgilendiği taş ve çamuru akademik anlamda ilerletmek adına Alfred Boucher ile çalışmaya başladı. 1882 yılına gelindiğinde, genç kadınlardan oluşan bir grupla birlikte atölye kiraladı ve çalışmalarını burada sürdürdü. Bu grubun eğitmeni ise Auguste Rodin idi. Namı-diğer, Düşünen Adam adlı heykelin tasarımcısı.
19 yaşlarının sonunda Rodin’in atölyesinde çalışmaya başladı. Bazı zamanlar Rodin’e modellik dahi yaptı ancak en önemlisi Rodin’e ilham kaynağı oldu. 1903 yılında ilk sergisi açtı. 21 yaşında Rodin ile aşk yaşamaya başladı. Rodinin hayatında ilk atölyesi sırasında tanıştığı Rose’da vardı. Gizli aşklarını devam ettirmek isteyen Rodin ev dahi kiraladı. Bu evde birlikte sohbet edip, çalışmaları hakkında konuşacaklardı. Claudel’i tüm dünyaya adını duyuracağı “Olgunluk Çağı” -orijinal ismiyle “L'Âge mûr”- heykelininde merkezi olacaktı o ev.
Rodin’in evde olmadığı günlerden birinde, Rose çıkagelir. Rose ikisinin arasında yaşananlardan haberi vardır. Rodin’in bir sürü ilişkisi olmuştur ancak bu seferkinin farklı olduğunu Rose’da anlamıştır. Bir gün Claudel ve Rose kavga ederler. Kavganın üzerine Rodin gelir. Claudel’e aşık oluğunu kendisi de bilmektedir ancak o Rose’un tarafını seçmiştir.
Rodinle olan ilişkileri bittikten sonra ruh sağlığı daha da kötüye giden Claudel, üstüne babasını kaybeder ve annesi onu reddeder. Aile onayıyla akıl hastanesine kaldırılır. Kardeşiyle arada sırada mektuplaşır. 30 yıl boyunca sesini duyuramaz ve 19 Ekim 1943’de ölür.
olgunluk çağı
Rodin ile Claudel’in heykelleri arasında en bariz fark; Rodin’in yapıtlarındaki hissizliğe karşı, Claudel’in mimik, jest ve hareketleri bizlere en iyi şekilde aktarması olacaktır.
İhanet mi denir yoksa vazgeçişin öyküsü mü denilmeli bilemeyeceğim ancak Heykel, Camille Claudel Rodin’in onu yüz üstü bırakışını bizlere an ve an izletiyor. Yaşları gereği, kendisini pürüzsüz işlemiş, Rose ve Rodin ise pürüzlü bir şekilde aktarmış. Rodin’in arkasında beliren Rose, şeytan vari çizilmiş. Elleriyle Rodin’in yönünü değiştirme çabasında. Rodin ise huzursuz surat ifadesiyle ellerini Claudel’de ayırmakta.
son
Camille Claudel, kardeşine hastaneden yazdığı mektuplardan birinde Rodin için şunları yazmıştır;
"Bütün bunlar Rodin şeytanının başının altından çıkıyor, kafasında bir tek düşünce vardı zaten kendisi öldükten sonra benim sanatçı olarak atılım yapıp onu aşmam, bunu engellemek için de yaşarken olduğu gibi ölümünden sonra da ben hep mutsuz kalmalıydım… Her bakımdan başarıya ulaştı işte!"
Bir erkeğin gölgesinde kalmış müthiş yetenek, daha iyi işler yapacak iken elleri bağlanmış şekilde savaşın ortasında aramızdan ayrıldı. Ondan geriye, sitem dolu mektupları ve sanat eserleri kaldı.
Hiç yorum yok: