KAZANACAK ADAY ERDOĞAN MI?




Altılı masanın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için toplandığı 2 Mart’taki toplantıdan bir gün sonra, Meral Akşener yaptığı basın açıklamasıyla çok ağır ithamlarla Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktı. Akşener, "Geldiğimiz noktada, İYİ Parti bir kıskaca alınmış, bir dayatmaya mecbur bırakılmış; tıpkı yıllardır Türk Milleti’ne yapıldığı gibi, ölüm ve sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır. Ve elbette buna boyun eğmeyecektir” dedi. Seçime 10 hafta kala, adayın kim olacağının tartışıldığı 'ilk' toplantıda; 5 partinin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını onayladığını İYİ Parti’nin ise bunu reddedip Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu isimlerini önerdiğini söyleyen Akşener, "Üzülerek söylüyorum ki geldiğimiz son noktada, dün itibariyle Altılı Masa artık millet iradesini yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir... Dün itibariyle Altılı Masa artık bir ortak akıl platformu olmaktan çıkmış, tek bir adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştür" diyerek sert sözlerine devam etti. Sonucunda, 2017 Referandumunda kurulan Akşener-Kılıçdaroğlu ortaklığı ya da CHP-İYİP ittifakı dağıldı. 

Buraya gelmemizde Altılı Masa olarak tarif edilen partiler ve genel başkanlarının çok büyük suçları var. Kılıçdaroğlu’nun ortak müzakere yapmayarak kendi ismindeki ısrarı, Akşener’in ise Kılıçdaroğlu ismine karşıysa ki bu yeni bir fenomen değil 2 senedir ciddi konuşulan bir gerçeği baştan beri karşı çıkmaması. Ve bugün yaptığı açıklamayı daha önceden yapmalı, ayrılacaksa da masadan daha önce ayrılmalıydı ki tüm bunlar bu kadar ağır yaşanmasın.

Bu hatalar bizlere 2018 yılında yaşananları hatırlatıyor. Yine ortak aday belirlenememiş, müzakere ortamı sağlanamamıştı ve sonunda bir oldubittiyle İnce aday gösterilmişti. Sonunda ne oldu? Erdoğan ilk turda büyük farkla seçimi kazandı. Her seçim, muhalefetin yaptığı hatalar sebebiyle “Türkiye’nin önündeki en önemli seçimi” damgasını taşıyor. Oysa baştan adaylık meselesini demokratik bir şekilde tartışsak sonra da diğer meselelere gelebilseydik tüm bunlar yaşanmayacak, yaşadığımız tüm sıkıntıların sorumlularını mayıs ayında mağlup edecektik. Akşener’in dediklerinde katıldığım şeyler elbette var ancak yukarıda da değindiğim gibi sorun; üslubu ve zamanlaması. Çünkü bu açıklamanın bedeli, Cumhurbaşkanlığı Seçiminin ikinci tura kalacağının kesinleşmesi. Ve belki de CHP ve İYİ Parti’nin ortak listelerin yokluğu yüzünden kaybedeceği yüzlerce milletvekilleri olacak. Tüm bu karmaşa içerisinde sarayında Erdoğan, mutlu mesut oturuyordur. Ne de olsa, muhalefet için tüm bu yaşananlardan kazanım elde etmesi imkânsız ancak iktidarın kazanç elde etmesi kesin. Çünkü bu çıkışla İYİ Parti seçmeninin ve kararsızların sandığa gitme eğilimi ne olacak belirsiz. Bu da doğal olarak Erdoğan'a çok yüksek bir şans veriyor. Daha bu sorunun Erdoğan'a vereceği söylem kozlarından bahsetmiyorum bile.

Olayın sıcaklığı ve yaşanacak daha bir çok şeyin olacağını bildiğim için sözlerimi kısa tutmak istiyorum. Bir muhalif olarak üzgünüm ve sinirliyim. Tüm bunlar yaşanmayabilirdi ancak her birimiz bunun yaşanmasına izin verdik. Muhalefetin her biri kan kaybederken, geleceğimiz tehdit altındayken birilerinin mutlu olmasına izin verdiğimiz için üzgün ve sinirliyim. 

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.